Popüler Yayınlar

30 Eylül 2011 Cuma

evet sevgili dostlar

blogumun ben öldükten sonra şöhrete kavuşacağını bildiğim içun
sizinle şuan dinlediğim türk sanat musikisi şarkısının sözlerini paylaşmak istedim.


ne cıkar bahtımızda
ayrılık varsa yarın
sanma kı hıkayesı su tıtreyen dalların
dusen yaprakla bıter
boyle bır kara sevda
kara toprakla bıter

aglama olma mahzun
gulerek bak yarına
sanma kı guzellıgın o ıpek saclarına
dokulen akla bıter
boyle bır kara sevda
kara toprakla bıter

bir diğer şarkımız da
elbet bir gün buluşacağız!!!

21 Eylül 2011 Çarşamba

severek ayrılanlar

aynanın eşsiz şarkısı severek ayrılanlar

Severek ayrılanlar bilirler ayrılığı
Sen benim eş ruhumsun
Unutmuş olsan hissederdim
Unutmuş olsan yanımda durmazdı her sabah hayalin
Seni görmek için geri geldim
Sen gideli çok olmuş
Nereye gidersen git
Çantanda bir resmim aklında gülüşüm olsun
Ben seni gerçekten sevdim
Bitmez demiştim bitmedi

gerçekten de öylemi acaba, umutmuş olmayı hissedebilir miyiz? yoksa sadece hormonal mi
ama bu konu da duygularıma yön verebilmeyi isterdim. Yön veremediğin duygularını öldürmek kadar insanı üzen bir şey yok belki de ama yapacak bir şey yoksa başka çaren yoksa en kötüsünü de yapsan, yok işte cümlenin sonu bile bitmiyor o zaman. Sadece yapabildiğin ya seni yaradana isyan etmek ya da ona son umutla yakarmak, ama yine de onu başkasının ellerinde görmeye engel olamamak, sevmek sadece sevmek; sevişmekten uzak, sadece uzaktan sevmek kalbinin karıncalandığını hissederek...

13 Eylül 2011 Salı

Soğuk bir gecenin ay ışığında ısınmaya çalışıyorum yine.
Herkes gitmiş,
yıldızlar ayla dans ediyor.
Bense kendi yıldızımı arıyorum.
şiirler yazıyorum o yıldıza
ama
öyle şiirler yazıyorum ki hiçbiri şarkı olmuyor,
öyle sözlerim var ki kimsenin kulağına küpe olmuyor.
Ama
yine de yüreğimin en ince tellerinden geliyor dizeler.
Anlamak için ince görmek lazım
tıpkı
bilardo oyunundaki gibi
ama yok işte o kadar uzağı o kadar iyi görecek göz
yok.
O yıldızlara boşuna bakıyorum,
hayat yok hiçbirin de
ay ışığı
ısınmaya çalıştığım ay ışığı
sanal alemde tanıştığım kızlar kadar sahte,
var zannederken kendi karanlığına gömülen bir kalleş işte,
putlar gibi,
güneşin yokluğunda umut bağladığımız
geceler kadar kısık
geceler kadar soğuk
bizi kimsesiz bırakan karanlığa inat
kandık biz o hilale
belki de
karanlığın yalnızında
karanlığın vahşiliğinde
bize en yakından bakan o ay ışığı
sahip çıktı sandık.
onun suçu yok
çaresizlik galiba bunun adı
ya da
nura olan özlem
dünyadan kaçanlara en güzel fenerdir
ay ışığı
hem gizler hem yol gösterir
derken
seni güneşe terk eder
tıpkı
9 aylık bebeği cami avlusuna bırakır gibi

30 Ağustos 2011 Salı

ruya gibi

hep o aşk filmlerindeki duygu dolu anları yaşamak isteriz.
tebessümle gözlerine bakmak dalıp gitmek isteriz uzaklara.
omzunu başına dayıyıp yıldızlara bakmak isteriz.
ama öyle midir aşk?
hep başka gözlere bakarız
sonra
başka omuzlarda ağlarız.
inanmayız bir daha

yaklaşıp beklemek, öylece durmak...

yüzünü, kaşlarını, burnunu, sana bakarken utanıp kaçırdığı gözlerini, tebessüm eden dudaklarını seyretmek doyasıya... nefesini hissetmek... beklemekten hiç bu kadar zevk alamamak...

sonra usulca öpmek o adınızı söyleyen dudaklardan... sıcacık bir öpücük kondurmak... utanıp yere düşen başını çenesinden hafifçe tutup kaldırmak ve tekrar o gözlerde kaybolmak...

rûya gibi... sevgili gibi..

28 Ağustos 2011 Pazar

sevdim bir genç kadını


sevdim bir genç kadını
ansam onun adını
herşey beni ona bağlar
kalbim durmadan ağlar

gitti o dönmeyecek
aşkım hiç bitmeyecek
uzun yıllar geçse bile
yaşarım hayaliyle

kemanımla ona bir ses verebilseydim eğer
bu sesimle ona ersem bana dünyaya değer
ne yazıkki deniz engin şu ufuklar övgün
bilememle doğuyor her yenigün
yarın olsun yarın olsun diye renkler soluyor
neye baksam ne işitsem bana bin dert oluyor
şu karanlık günün elbet gelecektir sonu
KALBİM ÖZLÜYOR ONU
göz bebeğim kap kara etrafı ise kıpkırmızı
soruyorlar neden böyle diye
bir şeytanın soğuk bedeni sanki üzerimde
sevgim nefret
aşkım kabus olmuş
hayallerim
hayallerim ise yangın yerinde unutulmuş
kurtarmaya çalışıyorum
birini kurtarırken ötekinin kül olduğunu görerek
hayallerimle beraber yandığımı bilerek
umutlarım
umutlarım da benle beraber
hiç olmayacağını bildiğim halde hala benimle beraber olan umutlarım
zaman
her şeyin zamana bırakıldığı zamanlar
bize bıyık altında gülen hızlıca akıp giden zaman
dünün aynısını yaşıyoruz gibi geliyor bize
ama yok öyle değil
dökülen her tel
kırışan her ten
zamanın en büyük şahidi bize
tutamıyorum zamanı
bir kez sorsa
anlat dese
beni de tutamazsın
okyanuslar gibi gel gitler yaşıyorum
anlatamıyorum ruhumu


keşke sen de bir günaydın deseydin bana
günüm seninle aydın olsaydı
gözleriminin bebeklerinde gece ay gündüz güneş olsaydın
gülseydin gözlerime bakarak,
kendini görseydin
kendini görürken beni de görseydin
sana ne kadar da ürkerek heyecan içinde baktığımı
sana bakarken ben büyülendim mi yoksa sen bana bakarken büyü bozuldu mu?
bak istanbul da özlemiş seni
kış güneşini görünce yüzümüz gülse de yine de üşütüyo işte ama özledik güneşi
üşütse de göstersin arada yüzünü sevindirsin bizi
bize bir bahar daha versin artık