Dün "canım" olan yarın "düşmanım" olmaz benim..
Yaşananların hatırı hep saklı kalır Hatırları sorulur selamları hep alınır...
"Sildiklerim" vardır bir de !
Onlar yanlışlarım ve pişmanlıklarımdır
Adları anılmaz hatırları sorulmaz sadece beddualarımdır...
Vicdanla birlikte.. "şeref" ararım ben sevdiklerimde;
Her zaman doğru değildir elbet seçimlerim..
Zaman gelir "şerefsizleri" de severim..
Her yerde gözüm kulağım vardır benim
"Eksik söylemek yalan söylemek değildir !" mantığındaki
Beni değil kendini kandırır yalnızca...
Bilmezden gelişlerim aptala yatışlarım
Kaybetme korkumdan değil, karşımdakilerin yalan söyleme potansiyellerine olan merakımdandır..."inkar" olmaz benim hayatımda..
Yaşananı "yaşanmamış" saymam
Sayanlarıda saymam...
Kelimelere sığmaz sayfalar sürer beni anlatmak
Ama ne kadar anlatılırsa anlatılsın;
Yaşayan bilir beni..
Yaşamayan anlamaz...
Ağırdır sevmelerimHer "YÜREK" taşıyamaz..
Büyüktür umutlarım Her "OMUZ" kaldıramaz..
Nazım Hikmet .
Popüler Yayınlar
-
Bu deyimi çok severim, genelde insanlar bunu atasözü sansa da deyimdir bu. Neden deyimdir? Çünkü herhangi bir deyimin görevini yapıyor. Tabi...
-
Evet gençler, yanlış duymadınız benjamin. Ünlü japon futbolcu benjamin. Liseliler sittin sene hatırlamaz zaten yaşıtlarım da hatırlamıyor. B...
-
Bu özet kullanılabilir değil. Yayını görüntülemek için lütfen burayı tıklayın.
-
galatakulesiyim ben kalabalığın arasından sana bakmaya çalışıyorum sana, kız kulesine.. boğazın inci tanesine mavilikler arasından yeşil...
-
bırakalım dünyayı gözlerimiz gülsün dudaklarımız dudaklarımız konuşmasın dudaklarımız açılmasın yıldızlara bakalım gözlerimiz gülsün, ...
-
Evet lise birinci sınıfta tanıştığım oyunun adıdır kendisi. Çok vaktimi çaldı benden, hatta hayatımın kırılma anlarından biridir bu oyun. Bu...
-
saat 3.30a geldi ben rapor yazacam diye hayal ederken 3 manuf raporu ve diğer dersler beklesin umut sarıkayanın yazısını okuyorum. Sizinle d...
-
Ben bu insanları hiç anlamıyorum. Dışarıda kimseyi rahatsız etmeden çiseleyen yağmuru gören herkes şemsiyesini çekmiş; şemsiyesi olmayan da...
-
evet şu cümleyi kullanamamak 3 yıldır okuduğum mühendislik bölümünde bana en çok koyan şeylerden biri :P mesela bir yaralı var oradan hemen ...
22 Haziran 2011 Çarşamba
21 Haziran 2011 Salı
ezel
ve sonunda ezel biter,
dünkü bölümü gerçekten çok iyiydi. Gözlerim doldu yani o derece, tabii ki sadece bir dizi bu ama normal bir dizi değil, aşk-ı memnu da mutsuz sonla bitmişti, bu da bize üzen bir sonla bitti, ömerle eyşan beraber öldüler belki ama öteki tarafta kavuşurlar mı bilinmez. İntikam intikam diye deliren ezel ne kankası cengoyu öldürebildi ne aşkı eyşanı öldürebildi ne de ağabeyi saydığı kerpeten aliyi öldürebildi. Demekki aşk intikamdan daha güçlüymüş, cengizi zamanında öldürseydi belki böyle olmayacaktı. Ama işte kıyamadı demekki kankasına. Sonunda hepsi öldü, kimsesiz cengo tek başına, eyşanla ömer beraber öldüler. Vedalaşma sahnelerini izlemeye yürek dayanmadı, Kenan İmirzalıoğlu da manken olduğu kadar oyuncu olduğunuda bize göstermiş oldu.
Aşk öyle bir büyü ki her şeye rağmen herkese rağmen yine de onu sevmek onsuz yaşayamamak...
dünkü bölümü gerçekten çok iyiydi. Gözlerim doldu yani o derece, tabii ki sadece bir dizi bu ama normal bir dizi değil, aşk-ı memnu da mutsuz sonla bitmişti, bu da bize üzen bir sonla bitti, ömerle eyşan beraber öldüler belki ama öteki tarafta kavuşurlar mı bilinmez. İntikam intikam diye deliren ezel ne kankası cengoyu öldürebildi ne aşkı eyşanı öldürebildi ne de ağabeyi saydığı kerpeten aliyi öldürebildi. Demekki aşk intikamdan daha güçlüymüş, cengizi zamanında öldürseydi belki böyle olmayacaktı. Ama işte kıyamadı demekki kankasına. Sonunda hepsi öldü, kimsesiz cengo tek başına, eyşanla ömer beraber öldüler. Vedalaşma sahnelerini izlemeye yürek dayanmadı, Kenan İmirzalıoğlu da manken olduğu kadar oyuncu olduğunuda bize göstermiş oldu.
Aşk öyle bir büyü ki her şeye rağmen herkese rağmen yine de onu sevmek onsuz yaşayamamak...
16 Haziran 2011 Perşembe
bugünler
bugünlerde yine sadece Ayna dinliyorum...
hicran, anlatmalıymış meğer, ölünce sevemezsem seni, yeniden de sevebiliriz, nefes ve diğerleri...
Hepsi ayrı yerlere götürüyor.
Gözlerim tıpkı çocukluğumdaki gibi
hemen doluyor;
ama tutuyorum
dokunan yok bam telime,
bir dokunsalar pir damla göz yaşı akacak kalbimden
sıkıntılar sarıyor gecelerimi,
uykumu aldın yine benden
şimdi yine neden diyorum
ne olurdu ki diyorum
sonra keşke diyorum,
uzaklara her daldığımda yine seni düşünürken kendimi buluyorum
bedenim ruhsuz geziyor
ruhum hala seni bıraktığım yerde
kadıköy beşiktaş iskelesinde...
yok işte olmuyor öyle ha dedin mi unutulmuyor
zabıtalar hasarlı kalbime mühür vurana kadar
seni bekleyecek yıkık gönlüm
enkaz olacağım günü inan ben de bilmiyorum
geri kalanını ifade edemiyorum
üç nokta koyacak kadar uzun cümlelerim var
ama sen yoksun
...
-------|
| o<-< |
-------|
hicran, anlatmalıymış meğer, ölünce sevemezsem seni, yeniden de sevebiliriz, nefes ve diğerleri...
Hepsi ayrı yerlere götürüyor.
Gözlerim tıpkı çocukluğumdaki gibi
hemen doluyor;
ama tutuyorum
dokunan yok bam telime,
bir dokunsalar pir damla göz yaşı akacak kalbimden
sıkıntılar sarıyor gecelerimi,
uykumu aldın yine benden
şimdi yine neden diyorum
ne olurdu ki diyorum
sonra keşke diyorum,
uzaklara her daldığımda yine seni düşünürken kendimi buluyorum
bedenim ruhsuz geziyor
ruhum hala seni bıraktığım yerde
kadıköy beşiktaş iskelesinde...
yok işte olmuyor öyle ha dedin mi unutulmuyor
zabıtalar hasarlı kalbime mühür vurana kadar
seni bekleyecek yıkık gönlüm
enkaz olacağım günü inan ben de bilmiyorum
geri kalanını ifade edemiyorum
üç nokta koyacak kadar uzun cümlelerim var
ama sen yoksun
...
-------|
| o<-< |
-------|
15 Haziran 2011 Çarşamba
galata kulesinin platonik aşkı
Sen kız kulesisin
Kimselerin ulaşamadığı ıssız adacığından
Gemilere gece parıltınla yön verirsin
Ama gündüz hiçbirine liman olmazsın
Her gelen gemi
Feneriyle göz kırpar sana
Büyüklükleriyle seni etkilemeye çalışırlar
Bense
Tepeden ters ters gemilere bakarım
Gelişlerini tedirginlikle
Gidişlerini zafer kazanmış komutan edasıyla gözlerim
Gözlerim ufka bakar, yeni yabancı gözlerim
Senin gönlün ise Eiffel’de
Ama ne Eiffel İstanbul’da
Ne pariste deniz var
Ne de sen paristesin.
Sen Eiffeli andıran camlıcadaki metal yığınları gözlersin
Bense arkandan seni gözlerim
Üsküdar vapuruyla gelen martılar kulağıma fısıldar
Seni fısıldar
Derlerki:
Bir gece söndürecek fenerini son vapurla atlayıp kaçacak sana
Gemiler yolunu kaybedecek
Üsküdar kararacak
Martılar adasız kalacak
Boğaziçi su adanın olacak
Biz ise el ele istiklali aşıp taksimin göbeğine konacağız.
Sonra herkes bizi izleyecek
Özgürlük anıtı etrafındaki raksımızı,
Gümüşsuyundan kabataşa ineceğiz
Dolmabahçe saat kulesini yanımıza alıp
Eski İstanbul’u konuşacağız
Vapura atlayıp modalardan geçip adalara varacağız.
Kimsenin olmadığı kaşık adasına sığınacağız
Sadece ikimiz
Sen ve ben
Göz göze geleceğiz
Ben gözlerine bakıp fal bakacağım
Her seferinde sevmiyor çıkacak
Ama bir daha bir daha
Sıkılmadan
Küsmeden
Darılmadan
Tekrar bakacağım
kendimi arayacağım göz bebeklerinde
bekleyeceğim o günü
o günü arafta cennete girmek için bekleyen insanlar gibi bekleyeceğim
o günü cehennemde günahlarının yanıp tükenmesini bekleyen insanlar gibi bekleyeceğim
cennet bahçelerinde aşık olmadım ki sana ben
cehennemde yanarken unutayım
peki sen yansan ben mutlu olur muyum hurilerle
Kıldan köprünün kenarında beklerim seni
Cennetin her yeri yeşil olsa ne
Senin gözlerindeki yeşillik süslemiyorsa eğer
Kimselerin ulaşamadığı ıssız adacığından
Gemilere gece parıltınla yön verirsin
Ama gündüz hiçbirine liman olmazsın
Her gelen gemi
Feneriyle göz kırpar sana
Büyüklükleriyle seni etkilemeye çalışırlar
Bense
Tepeden ters ters gemilere bakarım
Gelişlerini tedirginlikle
Gidişlerini zafer kazanmış komutan edasıyla gözlerim
Gözlerim ufka bakar, yeni yabancı gözlerim
Senin gönlün ise Eiffel’de
Ama ne Eiffel İstanbul’da
Ne pariste deniz var
Ne de sen paristesin.
Sen Eiffeli andıran camlıcadaki metal yığınları gözlersin
Bense arkandan seni gözlerim
Üsküdar vapuruyla gelen martılar kulağıma fısıldar
Seni fısıldar
Derlerki:
Bir gece söndürecek fenerini son vapurla atlayıp kaçacak sana
Gemiler yolunu kaybedecek
Üsküdar kararacak
Martılar adasız kalacak
Boğaziçi su adanın olacak
Biz ise el ele istiklali aşıp taksimin göbeğine konacağız.
Sonra herkes bizi izleyecek
Özgürlük anıtı etrafındaki raksımızı,
Gümüşsuyundan kabataşa ineceğiz
Dolmabahçe saat kulesini yanımıza alıp
Eski İstanbul’u konuşacağız
Vapura atlayıp modalardan geçip adalara varacağız.
Kimsenin olmadığı kaşık adasına sığınacağız
Sadece ikimiz
Sen ve ben
Göz göze geleceğiz
Ben gözlerine bakıp fal bakacağım
Her seferinde sevmiyor çıkacak
Ama bir daha bir daha
Sıkılmadan
Küsmeden
Darılmadan
Tekrar bakacağım
kendimi arayacağım göz bebeklerinde
bekleyeceğim o günü
o günü arafta cennete girmek için bekleyen insanlar gibi bekleyeceğim
o günü cehennemde günahlarının yanıp tükenmesini bekleyen insanlar gibi bekleyeceğim
cennet bahçelerinde aşık olmadım ki sana ben
cehennemde yanarken unutayım
peki sen yansan ben mutlu olur muyum hurilerle
Kıldan köprünün kenarında beklerim seni
Cennetin her yeri yeşil olsa ne
Senin gözlerindeki yeşillik süslemiyorsa eğer
14 Haziran 2011 Salı
ezel
ezel
olmadı yine mutlu sonla bitmedi dizi,
geldi bir yılan ama hep aynı yılan sürekli diziyi zehirledi. O iki aşık birbirine kavuşamadı. Aşk üçgeni varsa sonu hep mutsuzlukmuş bunu anladım. Merhamet etmemek gerektiğin öğrendim. Size ihanet edenleri ya sileceksin ya da yaptıklarını sineye çekeceksin intikam almak sadece intikam kanlarıyla sulanmıyormuş, aslında daha çok masum kanlarıyla sulanıyormuş. Dizideki tüm masum karakterler hepsi öldü, sonra öldürenler öldü ve en son dizinin başlangıç sebebi kanka cengizin satışı dizinin sonunda da kendisini gösterdi.
Ve anladım ki
öldüremediğimiz şeyler ecelimiz olurmuş
evvelde bıraktıklarımız ezelde de bizimleymiş.
merhamet ettiklerimiz en büyük düşmanımızmış.
silemediğimiz aşklarımız kavuşsak da kavuşmasak da bizi harap edermiş,
başlamadan bitirdiklerimiz, başlamadıkları için bitmiyormuş.
off be nasıl bir dizidir bu ya, aşk-ı memnu gibi bitiriyorlar. Demekki gerçek hayatta ezel olmak zorunda kalırsak önce ölmeyen ömeri kendi kendimize öldürmemiz gerekiyormuş, ondan sonra intikam almak gerekiyormuş.
olmadı yine mutlu sonla bitmedi dizi,
geldi bir yılan ama hep aynı yılan sürekli diziyi zehirledi. O iki aşık birbirine kavuşamadı. Aşk üçgeni varsa sonu hep mutsuzlukmuş bunu anladım. Merhamet etmemek gerektiğin öğrendim. Size ihanet edenleri ya sileceksin ya da yaptıklarını sineye çekeceksin intikam almak sadece intikam kanlarıyla sulanmıyormuş, aslında daha çok masum kanlarıyla sulanıyormuş. Dizideki tüm masum karakterler hepsi öldü, sonra öldürenler öldü ve en son dizinin başlangıç sebebi kanka cengizin satışı dizinin sonunda da kendisini gösterdi.
Ve anladım ki
öldüremediğimiz şeyler ecelimiz olurmuş
evvelde bıraktıklarımız ezelde de bizimleymiş.
merhamet ettiklerimiz en büyük düşmanımızmış.
silemediğimiz aşklarımız kavuşsak da kavuşmasak da bizi harap edermiş,
başlamadan bitirdiklerimiz, başlamadıkları için bitmiyormuş.
off be nasıl bir dizidir bu ya, aşk-ı memnu gibi bitiriyorlar. Demekki gerçek hayatta ezel olmak zorunda kalırsak önce ölmeyen ömeri kendi kendimize öldürmemiz gerekiyormuş, ondan sonra intikam almak gerekiyormuş.
13 Haziran 2011 Pazartesi
yazdığım satırlar
söylediğim sözler uçar
yazdığım satırlar silinir olmuş
ben ise inanmıyorum kendime
yazdığım satırlar söylediğim sözlere inanmıyor
yüreğimin sesi bambaşka
aklım bir tek beni düşünse de
onu da engelliyorlar
seviyorum diye haykırmaya çalışırken
sesimi kısıyorlar
gemilere binip kaçmak istiyorum
rüzgarlar izin vermiyor
boğaz gözlerime bakıp değmez diyor
galata kulesi bak ben yüzyıllardır bekliyorum sende bekle diyor,
kız kulesi ise ışığını yoluma tutup git diyor
engin denizler beni bekler
ya yutar
ya da yeni dünyalara atar
ama istanbul gibi ızdırap çektirmez
yazdığım satırlar silinir olmuş
ben ise inanmıyorum kendime
yazdığım satırlar söylediğim sözlere inanmıyor
yüreğimin sesi bambaşka
aklım bir tek beni düşünse de
onu da engelliyorlar
seviyorum diye haykırmaya çalışırken
sesimi kısıyorlar
gemilere binip kaçmak istiyorum
rüzgarlar izin vermiyor
boğaz gözlerime bakıp değmez diyor
galata kulesi bak ben yüzyıllardır bekliyorum sende bekle diyor,
kız kulesi ise ışığını yoluma tutup git diyor
engin denizler beni bekler
ya yutar
ya da yeni dünyalara atar
ama istanbul gibi ızdırap çektirmez
11 Haziran 2011 Cumartesi
çiseleyen yağmur
Ben bu insanları hiç anlamıyorum. Dışarıda kimseyi rahatsız etmeden çiseleyen yağmuru gören herkes şemsiyesini çekmiş; şemsiyesi olmayan da kafasına bir şeyler örtmüş. Her bir meleğin bir damlacık taşıdığı bu bereket akıntısından neden mahrum kalmak ister bu insanlar anlamam. Sınavım olmasa sabaha kadar o yağmurun altında boğaz manzarasını izlerdim.
Yaz yağmuru, kış güneşi
ikisi de tadında bırakır kaçar.
Ama güneş olmasa da boğaziçi çok güzel.
Bir şeyler eksik biliyorum
zaten boğaza her bakışımda o eksikliği hiçbir zaman ısınmayan ellerimde hissediyorum. Her gün tane tane dökülen saçlarım eksikliğin dönüşeceği şeyin habercisi,
ama bazen beklemek yapılacak tek şey galiba
ama kimi beklemek?
kimseyi galiba
ruhumu bekliyorum galiba
bedenimden çok ruhum arıyor eşini galiba
bedenim toprak olacak
ama ruhum ebedi
en temizini arıyor
o ararken
bedenime her gece zehir,
bedenime her gece soğuk,
Yaz yağmuru, kış güneşi
ikisi de tadında bırakır kaçar.
Ama güneş olmasa da boğaziçi çok güzel.
Bir şeyler eksik biliyorum
zaten boğaza her bakışımda o eksikliği hiçbir zaman ısınmayan ellerimde hissediyorum. Her gün tane tane dökülen saçlarım eksikliğin dönüşeceği şeyin habercisi,
ama bazen beklemek yapılacak tek şey galiba
ama kimi beklemek?
kimseyi galiba
ruhumu bekliyorum galiba
bedenimden çok ruhum arıyor eşini galiba
bedenim toprak olacak
ama ruhum ebedi
en temizini arıyor
o ararken
bedenime her gece zehir,
bedenime her gece soğuk,
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)