Popüler Yayınlar

shell eco marathon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
shell eco marathon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Mayıs 2011 Pazartesi

geri dönüş çilesi

alamanyadan bugün geldim. Ölmediğimize göre hayat devam ediyor. Bir sürü sınav rapor cart curt beni bekliyo hepsi içinde sadece 10 12 günüm var. Çok pis patlayabilirim. Ama inşallah patlamam. Bu sene yaz okuluna kalmak istemiyorum ya. Biraz staj yapıp biraz gezmek istiyorum. İnşallah öyle de olur. Ölmekten bahsettim ya ölünce bu dünyanın çilesi bitiyor. Ama ölmeyipte hasta olunca çok fena. Ben de almanyaya gittiğim gün her zamanki rahatsızlığım nüksetti. İçtiğim suyu bile kusuyordum. Ama bu öyle kusma değil, böyle ter akıta akıta sanki bağırsakların dışarı çıkacak gibi kusmak. O an ölmek istedim ya 1 gün yataktan kalkamadım. Gözlerim karardı, normalde istanbulda olsam hastaneye gidip serum takana kadar kendime gelemezdim. Bu sefer daha da kötü oldum ama işte gavur memleket. Neyse hastaneye gideyim dedim, zar zor bir tane buldum girdim içeri acile gittim. doktora derdimi anlattım o da dışarıdaki bi kliniğe yönlendirdi. Neyse gittim kliniğe kapalıydı. artık hastane arayacak halim kalmamıştı. Bir powerade içtikten sonra trene binip seftenberge geldim. Allaha dua ede ede iyileşmeye çalıştım. Önce tabi kötü alışkanlıklarından tövbe ediyor insan :) Adamların trenleri bir tuhaf ya 8 saatlik yolu 3kez aktarma yapma zorunda kaldım hele yaptığım bir aktarma çok komikti. Arka vagondan görevli tarafından indirildim öndeki vagona bindirildim. Arka vagon bayrutha gidiyormuş ön vagon dresdene. Çok ilginçti. Neyse bi ara da makinistsiz gittik o da iyiydi baya. Her neyse iyileşmem 5 6 günü buldu. Artık sıkıldım bu reflüden ama yapacak birşey yok. İnsan böyle hastalanınca her şeyi unutuyormuş walla sadece iyileşmek ya da ölmek istiyormuş. İlk hatırlanan ise tabiiki yüce yaradan, ama iyileştikten 2 gün sonra şükretmesini tekrar unutuyoruz. O yüzden hastalandığım için bazen seviniyorum. Çünkü bana unuttuğum değerlerimi tekrar hatırlattığı gibi gereksiz değer verdiğim şeylerin gerçekten de gereksiz olduğunu da hatırlatıyordu. Neyse yarıştan bahsedeyim, bu sene yarıştaki kızlar pek güzel değildi. Yani güzelleri vardı ama nerde 2009daki kızlar :P. Ama tabii sempatik tavırlarım yine bir sürü avrupalı dost kazanmamı sağladı. Dostuluğunu kazanmayı en çok sevindiğim insan ise Sarah oldu. Bir ingiliz kızı, ela gözlü. O kadar tatlı konuşuyorki insanın saatlerce konuşası geliyor. Tabi UK aksanından ötürü kız hızlanınca anlamıyıp tekrar soruyordum ama olsun yani o da beni sevdi baya, tekrar ederken hiç üşenmedi :P Yunanlı İtalyan cocuklarla da iyi arkadaşlıklar kurduk. Derecemizi de geçen seneye göre geliştirdik. Hasta olmasam her şey daha eğlenceli olabilirdi. 3 senedir hep almanyaya gittik seneye amsterdamda olmasına çok küfür ettim. Büyük ihtimal seneye bu işle uğraşmayacağım. Ne olurdu bu sene de amsterdam da olsaydı be -_-
Ancak çok fena sıçtım an itibariyle 5 tane hayvan gibi finalim var ve cok az zamanım var. Allah yardımcım olsun.
Aynanın en güzel şarkılarıyla sabah ışıklarını görmek güzel ama artık uyuma vakti geldi