Popüler Yayınlar

30 Eylül 2013 Pazartesi

Hollanda

Hollandannın Lahey kentinden selamlar,

arka planda çalan şarkı: http://www.youtube.com/watch?v=B3cQQNEFjDk

en sevdiğim 2 bülent ortaçgil şarkısından biri öteki tabiki eylül akşamı.

Her neyse, yıllar sonra da okumaktan tekrar keyif alacağım, hollanda günlüğüme başlamak istiyorum.

Sabihadan 12 gibi uçağa bindikten 3 saat sonra kendimi amsterdamda buldum. Şehre hiç uğramadan the hague denen bölgeye geçtim. Ulan amsterdama gidiyorum diyince, insanların suratında piç bir sırıtış beliriyor. Eğitime geldik lan, batının ilmini alıp siktirip gideceğim. Amsterdamı cam kenarından uçaktan izledim. Havadan müthiş bir düzen hakim olduğu çok belli. Bir de her yer su birikintisi, adamların boy ortalaması zaten çok yüksek, bu sulak yerde yetişme değimi kesinlikle bu milletten geliyor. Her yer yeşillik, tıpkı almanya gibi, aynı zamanda da düm düz, burada da dağ yok. Sivri uçlu binalar falan var.  Sabahın 8inde bi otobüs şöförü gördüm. Sap sarı saçları, mas mavi gözleri vardı, öyle orta yaşlarda hanımefendi. Bizde bir İETT şöförü düşünemiyorum bu şekilde. Sinirlennce yanndaki araca camı aç işareti yapıp saydırmalar falan... Neyse bi de burada insanlar hıhggghlayarak konuşuyor. O on numara güzellik birden sıfıra düşüyor.  Erkekleri de yakısıklı tabi. Allahtan eğitim aldığım yerdeki diğer öğrencilerin cogu asyadan gelme. Onlara bakınca aslında o kadar da tipsiz değilim lan diyorum kendime :D  neyse devamı gelecek şimdi şehri keşfetme zamanı malum dün yolculuktan sabahta derslerden gezemedik..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder