Popüler Yayınlar

11 Nisan 2013 Perşembe

Yazıyı okuyacak olan herkese selamlar,

İşe başladığımdan beri pek blog yazamıyorum. Halbuki eskiden öyle miydi. Bir akşam bir şey yazmasam uyuyamazdım. İçimdeki üzüntüyü buraya dökmeden gözüme uyku girmezdi. Her neyse...

Geçen sene boğaziçinin yeşil çimlerinden, sahada kontrol mühendisliğine... Çok keskin bir geçiş oldu gerçekten, ama güzel bi tarafı var yoruyor adamı, kafan rahat, bi derdin olsa da onu düşünecek vaktin olmuyor, boş boş işlerle uğraşmıyorum. Her şeyden önemlisi erken yatıp erken kalkıyorum. Düzenli hayata bu kadar çabuk adapte olacağımı tahmin etmezdim. En üzüldüğüm nokta ise boğaziçi manzarasından uzak olmak, o manzaraya bakarken insanın ruh hali ayrı bir değişik oluyor. Boşuna büyük şairler boğaziçinden çıkmamış. En çok aradığım şey o manzarada sabahlamak, ay ışığının batışını bitirip güneşin doğuşunu izlemek. Gerçekten paha biçilemez bir şey.O manzara olmasa ne o levent trafiği çekilir, ne de aşk acısı çekilir ne de o ağır dersler. Her şeyi güzel yapan kesinlikle güney kampüs ve eşsiz manzarası, en kısa zamanda tekrar görüşmek üzere...

7 Nisan 2013 Pazar

boğaziçi

Dün akşam bu saatlerde
eski dostlarla boğaziçindeydim.
Her bir dost boğazın en güzel köşelerinde
Kuleli,
eski köprü, yeni köprü,
karşıda adını bilmediğim taş yalı,
biraz üzerinde adile sultan
yanımda her daim uzaktan izlediğim ihtiyar hisar,
dertleşiyorduk hep beraber,
uzaktaki kız kulesini izlerken.
Hepsi seni soruyor,
nerede diyorlar  deniz gözlü kız
Kim bilir diyorum onlara.
Kimse bilmez seni,
İnan!
gözlerim hep seni aradı arkadan gördüğüm sarı saçlarda.
Gerçi görsem ne fark eder ki.
Bakar mısın bana fotoğraflarda olduğu gibi?
güler mi gözlerin?
bakışların
ah o bakışların...
bir baksa gözlerime
ışıklar saçan yıldızları dizer geceme
...