Popüler Yayınlar

31 Temmuz 2011 Pazar

gerçek

neydi gerçek olan?
gözleri vardır ama görmezler
kulakları vardır ama duymazlar
kalpleri vardır ama düşünmezler
ben de onlardan mı oluyorum acaba
gözlerimi kör eden bir güneş miydi gerçek olan
yoksa morgun soğukluğu muydu gerçek olan
işte gözlerimle görmedi mi ben her şeyi
daha neden hala kalbim diretiyor
ben hala oradayım
seni bıraktığım yerde
kadıköydeki beşiktaş iskelesi
peki ya gerçekler nerede
onlar her gün ama her gün yalan olmaya bir adım daha mı yaklaşıyorlar
yoksa kıldan köprüyü beraber mi geçip gidecekler
anlamsız kelimeleri birleştirip kendimi anlamlandırmaya çalışsam da
ne faydası var
kendime yalanlar söylemeye başladım artık
artık inanmıyorum kimselere
inancın bittiği nokta da ne başlar bilemiyorum
ama öyle işte
eğer gerçeği görüpte
inanmıyorsanız
ya körsünüz
ya sarhoş
ben her ikisi olmuşum
ya da o gerçeğin yalan olmasını bekliyordur
herkesin bildiği tek gerçek belli
yalan olmayacak gerçek
o günü bekliyorum işte

28 Temmuz 2011 Perşembe

ordan burdan şurdan

twitterda #merakediyorum başlığında acaba benim gibi istanbulda yaşayıp da hiç kız kulesine gitmemiş var mıdır diyordu. Evet o benim =)
İstanbul'da doğdum büyüdüm, yaşadım her türlü sıkıntısına katlandım ama yok nasip olmadı kız kulesine gitmek. Bundan sonra olur mu bilemem. Bu arada galataya da hiç çıkmadım. kaç kez tam çıkmak üzereyken bir şeyler oldu sonuçta çıkamadım :/ Hele bir seferinde yabancı bir kızla geziyorduk beyoğlunda, hadi çıkalım dedik kapısına kadar geldik gelirken de kıza kaç kez kapısından döndüm ben buranın bu sefer çıkacam diyordum. Tam çıkarken birden kızın telefonu çaldı, arkadaşı acil taksime çağırdı kaldı öyle. Yani yine çıkamadım, Galataya vapurdan her baktığımda, istanbula sahip olamayan ama bakmakla yetinen insanlar aklıma gelir, bu kuleyi de italyanlar onun için yapmışlar galiba istanbulu alamadık bari bunlara biz burdayız havası vermeye çalışmışlar ama osmanlı italyana benzemez söke söke alır, neyse zaten çok da hüzünlü duruyor. Yeditepeye yani eski istanbula bakması gerekirken bu kule çaktırmadan kız kulesine bakıyor sanki. Sahi bu galata kulesi de yüzyıllardır kız kulesine bakıyor ama bir türlü gidememiş yanına =) aynı ben sonumuz aynı olmaz inşallah :P öyle işte bu arada emi diye bi ablamız ölmüş, öldükten sonra tanıdgm bir başka ünlü =) çok mu cahilim ne ya aslında tanıyordurum ama ismini bilmiyordurum, yolda görsem tanımayacağım bir sürü adamın kadının şarkısı mp4ümde. İlginç bir durum ama böyle

24 Temmuz 2011 Pazar

neredeyim ben

sözün bittiği yerdeki iskeledeyim
içiyorum
içiyorum çünkü
bir gemi bekliyorum
öyle bir gemi bekliyorum ki
tüm hayallerimi sığdırabileceğim kadar büyük
öyle bir gemi bekliyorum ki
titanik gibi okyanusun en derinine beni gömmeyecek
öyle bir gemi bekliyorum ki
hayallerimi yeni dünyaya taşıyacak
içiyorum çünkü
yok öyle bir gemi
öyle bir içiyorum ki
takatim kalmasın düşünmeye
öyle bir içiyorum ki
gemiye olan inancım bitmesin
sarhoş gözlerle bekliyorum
yanıma gelen martılar gelecek bekle diyor
sustum
sustum ki gözlerim konuşsun diye
bilmediğim ise
gözlerimin dilinin bilinmediğiymiş

bazen iskeleden atlayıp akıntıya karışıyorum
ama dalgalar yine kıyıya vuruyor beni
bekle dediler
gözlerin yorulana kadar bekle
gözlerin kapandığında yüreğinle bekle
yok o da artık atmıyorsa
mezar taşında bekle
ya da sözün bittiği yerdeki köşeyi dön sonra sola sap :P
^^

23 Temmuz 2011 Cumartesi

22 Temmuz 2011 Cuma

öldürün

sahibi olamadığınız hayalleri öldürün,
o hayalleri başkasında görmeye tahammülünüz yoksa öldürün,
öldürün ki
kurduğunuz hayaller eceliniz olmasın
öldürün ki
hayalleriniz peşinizden koşmasın
öldürün ki
her gün başka bir yerde karşınıza çıkmasın
hani unuttum dersiniz ya
yok yok
unutmak diye bir şey yokmuş
kıvılcımdan yangına dönüşen bir ateş gibi bir şeymiş unutmak
ama öldürmek
öldürmek öyle mi?
toprağa gömmek hayalleri
işte ancak öyle unutmak mümkün.
böyle uzaktan görürsün hayallerini
başkasıyla el ele
hayaline sahip olana bakarsın
mutludur...
senin hayalin başkasının mutluluğu olmuş
hayalin artık rüyalarında kabus olmuş
nefrete dönüşmüş aşk gibi kin tutuyor her gün sana artık hayallerin
ebedi sevgin ezeli düşmanın olmuş
artık bir kanser gibi ur gibi bedenini yakıyor
düşünemiyorsun
konuşamıyorsun
hayallerinin ihanetini düşünüyorsun
hayallerin seni düşünüyor mu acaba?
hiç sanmıyorum.
takatiniz varken öldürün
eğer başka hayaller kurmak istiyorsanız öldürün
yoksa en güzel hayallerinizin zehiriyle toprak olursunuz

20 Temmuz 2011 Çarşamba

yorgun

oysaki her şey ne kadar güzel başlamıştı, çocukken her şey toz pembeydi. Herkes sever, cebime para sıkıştırırlardı. Sonra ilkokul, orta lise derken neredeyse üniversite bitecek, böyle dağcılar hani tırmanır tırmanırlar ya aşağıya bir bakarlar ki bayağı bir yüksekteler, ben de o durumdayım işte ama ben o uçurumun tepesine çıkacak güce artık sahip değilim. Aşık olduğum şehir, 21 yılımı geçirdiğim şehir, sevdiğim her şeye sahip şehir, benden büyüksün kabul ediyorum senle başa çıkmak imkansız. Okulu bitirir bitirmezsenden uzaklaşacağım, artık dayanamıyorum mavi denizine vapurdan bakarken daha sonra halk otobüsüne binip eve gitmeyi. Olmuyor işte, ama ben bu hale getirmedim ki istanbulu, trafik tıkanınca oflayıp tısladığım zamanlar boğaziçinden akan mavi suları aklıma getirerek katlanıyorum belki de. Ama yok yani, olmuyor istanbulun her yerine başkaları sahip olmuş, bizler ise uzaktan bakmaktan başka yapacak bir şey yok. Geç kalmışız istanbula aşık olmakta, çoktan kapmışlar. İşte öyle bir şey, ama kapanlar, kaptıklarıyla kalacaklar mı? Kalacaklar belki de, istanbulu s2ktileri yanlarına kar kalacak, ama benim kaçıp gittiğim, her gün özlem duyacağım istanbul, onlara mezar olacak.
Ben gidiyorum
çok uzaklara gidiyorum,
gözlerimi kapatım gidiyorum,
gidiyorum işte
nedeni yok ya da nedeni çok
biliyorum gittiğim yer mezar olmayacak mı sanki
küçük bir şehire gidiyorum
orada herkes aynı
her şey aynı
bir kahvesi olacak sadece yok öyle amerikan cafeleri
orada aşklarda aynı olacak
kör olmadan seveceğim orada
ne ben otobüse bineceğim ne de o zengin piçleri arabasını yolun ortasına çekecek
öyle bir yere gidiyorum ki
gözlerine bakmaya cesaret edemediğim an,
işte o an
olmayacak.
benim olmayacak korkusu olmayacak
ilk görüşte baktığım gibi korkusuzca hep bakacağım
ama öyle bir bakacağım ki o da kimseye bakmayacak
çünkü o benim olacak
işte gidiyorum buradan
sahipsiz toprakların efendisi olmaya
İstanbul!
İstanbul!
öyle bir gidiyorum ki
herkes peşimden gelecek
mezarlıklar ve mezar olacaklar kalsın istemem
yeşilliklerini maviliklerini verdiğin kötü adamlar
sende kalsın istemem
ben gidiyorum, aklın başına gelince
bil ki ben yokum
sana yardım etmeye can atan ben yokum
belki üşüyeceğim gittiğim yerde
belki su bulamayacağım
ama biliyor musun
kafam rahat olacak
belki,
belki birgün sana sahip olma
boğazın inci tanesine sahip olma hayaliyle yaşamayacağım.
sadece benim olan toprakların olacağım...