Popüler Yayınlar

30 Haziran 2013 Pazar

yağmurlu bir gece

Yağmurlu bir yaz gecesinden yazıyorum, fena şimşek çarpıyor. Biraz daha böyle yağarsa sel olabilir. Her neyse dostlar, beni dinlemek yazdıklarımı okumak için bloguma tıklayan sevgili tanımadığım insanlar, çok şey yazmak istiyorum, içimdekileri anlatmak istiyorum. Ama siktiğiminin türkçesi yetmiyor galiba derdimi anlatmaya. Olmayınca olmuyor demekki zorlamamak lazımmış. Havadan sudan, sikimsonik yarakkürek şeylerden bahsedeyim bari,  derken en iyisi yatmak galiba.

24 Haziran 2013 Pazartesi

Yine kelimelerim yetmiyor, yine türkçem yetmiyor, sensizlik ruhumun sessizliği, uzaklaşmak senden kaçmak gitmek yetmiyor bunlar, başka yüzlerde seni aramak, hiçbiri ama hiçbiri yetmiyor

15 Haziran 2013 Cumartesi

zamanla kabuk kabuk dökülecek güzelliğne değil
yıllar geçtikçe ölmeyecek gözlerine aşık
bir beden

bakışların kelebek etkisi
gözlerin  everest
kalbimde

olmuyor, unutmak olmuyor
bir kez bile sevilmeden unutulmuyor

vazgeçtim
vazgeçtim demekle olmuyor
hayır diyor bütün hücrelerin

zaman çaresizliğin afyonu
umut  kanserin tek ilacı

8 Haziran 2013 Cumartesi

Kadıkoyde beşiktaşla eminönü iskeleleri arasındaki yolda oturdum, bir sokak sanatçısını dinliyorum. Güneş batarken eski istanbulun yeni istanbula olan küskünlüğünü gözlemliyorum. Saz sesi eşliğinde karlı kayın ormanını dinliyorum. Arada iskeleye yanaşan vapurlara bakıyorum, belki beni terkeden ruhum geri doner diye. Mapusta hani gardiyanın okudugu isim listesi varya, vapur sesleri de benim için öyle burada. Zira bende beton bloklardan kurulu bir cezaevinde gibiyim. Tek penceresi kadıkoydeki bu sahil. BAğrı yanmış haydarpaşa garı geziden çok etkilenmiş. Kulağıma fısıldadı artık hiçbir ateş beni yok edemez. Hiçbir kuvvet beni avm otel ya da başka sermaye yapamaz. Biliyoruz haydarpaşa, sen bize yadigarsın 1900lerden, bırakmayız seni kimselere.

3 Haziran 2013 Pazartesi

#geziparkı

Gözleri kör, kulakları sağır kalpleri mühürlenmiş sözüm ona müslümanlara gelsin


Bu zamanda görmemek lazımmış,
duymamak lazımmış,
zira görürsek duyarsak eğer
polisin halkı nasıl despotca susturmaya çalıştığını,
daha da önemlisi
sorgularsak eğer bir şeyleri,
nasıl müdür oluruz?
nasıl makam mevki sahibi oluruz?
nasıl 5 vakit namaza en lüks model jipimizle gideriz?
göbeğimizi nasıl büyütürüz 3 katlı villamızda rezidansımızda?
daha da önemlisi
görürsek ve duyarksak
nasıl uyuruz kafamızı yastığa koyduğumuzda her gece

çok şükür,
hala kalbimiz kararmamış,
safımız ihtiyar ağaçların arkası
tepkimiz istanbulu esir almış betonlara
yürüyen birleri sayın
onlar artık değil bir
onlar artık pir

ağlama artık eski istanbul,
sana sahip çıkan bir nesilde yetişecek elbet

30 Mayıs 2013 Perşembe

zaman geçiyor, zaman geçerken keşke geçmişi de alıp götürse, geçmişte yaşananları da. Hatırlamasan geçmişi, geleceği de düşünmesek olmaz mı? çok mu şey istiyorum acaba. Tek istediğim kafamı boşaltmak. Niye neden sorularını sormaktan vazgeçmek kendime. Anlamıyorum kendimi, unutamıyorum..